New York’ta öğle yemeği

Bu öğlen ne yiyelim?
Gündelik hayatımızın en sıradan sorusu belki de, ama bir yaşam pratiğinin de en temel göstergesi. NYC Şehir Kütüphanesi, Haziran 2012 – Şubat 2013 tarihleri arasında düzenlediği, New York’ta Öğle Yemeği (Lunch Hour NYC) başlıklı sergiyle, kentin öğle yemeği stereotiplerini ortaya çıkartıyor. Serginin en heyecanlandırıcı tasarımlarından biri de internet sitesi. Zaman ve mekan sınırlarının ortadan kaldırıldığı online sergi tasarımıyla New Yorkluların öğle yemeği tercihlerini her zaman keşfetmek mümkün.

”New York’ta her şey başka yerlere göre farklı yapılıyor – fakat yemek farklılıkları diğer bütün beşeri ekonomi kollarındaki farklılıklardan daha çarpıcı.” – George Foster, New York in Slices, 1849

Elma ile sembolleşen bir şehrin yemek kültürü üzerine düzenlediği sergi birçok kent müzesinin irdelemeye çalıştığı konuları mercek altına alıyor; Hangi yemek kültürü, şehirde ne zaman ortaya çıktı? Göçmenlerin yanlarında getirdikleri yemek tarifleri, zenginlerin tercihleri, yoksullar için düzenlenen yardımlar…

Şehrin yemek kültürü hikayesini anlatmanın yanı sıra, NYPL tarafından, sergiye paralel bir dizi etkinlik de düzenlenmiş; öğle yemeği saatinde Bryant Park’a gelen yemek kamyonu, gençlere yönelik yaz yemek kursları ve sergiye özel hazırlanan ve tamamen yemek kültürü üzerine metin, görsel paylaşımında bulunan Tumblr ve Twitter sayfaları…

lunchhour-nypl-2

”Hem aklınızı, hem karnınızı doyurun” – Bryant Park ve New York Şehri Yemek Kamyonu Birliği ile yapılan işbirliğiyle serginin gündelik hayatın bir parçası haline gelmesi sağlanmış. Pazartesi’nden Cuma’ya 11:00 – 15:00 saatleri arasında bir yemek kamyonu Bryant Park’ta sadece bu sergiye özel yemek satışı yapmış. Hem de her gün farklı bir kamyon, farklı bir mönüyle. Satışlardan elde edilen paranın bir kısmının NYPL’ye aktarıldığı düşünüldüğünde, ufak boyutlu bir fon geliştirme projesinin de başarıldığı söylenebilir.

Gençlere yönelik yemek kurslarıyla müzenin, yemek kültürünü gelecek nesillere taşımayı amaçladığı açıkça görülebiliyorken, bu amaçla planlanan asıl çarpıcı proje yemek projelerinin tercüme edilmesi: Mönüde ne var? 1840’tan bugüne gelen geniş bir yemek mönüsü koleksiyonuna sahip olan NYPL, Nisan 2011’de başlayan bu proje ile birlikte araştırmacıların bütün detaylı sorularını yanıtlamayı amaçlıyor. Tarihçiler, akademisyenler, roman yazarları, şefler ve yemek kültürü meraklılarının farklı dönemlere ait fiyatlandırma, yemekler, yemeklerin düzenlenmesi vb. detaylı soruların peşine düşüyorlar. Arşivlerini dijitale aktarıp, tercümede gönüllülerden yardım isteyen NYPL, bugün 390,000’den fazla tekil yemeği internet ortamında meraklısına sunuyor. Bugün ne pişirsem? sorusunu bile ortadan kaldırabilecek bu çalışmanın sadece akademik çevreyi ve araştırmacıları heyecanlandırmadığı kesin.

lunchhour-nypl-3

Sergi tasarımında, planan yan etkinliklerle birlikte iletişim modelinin de detaylı olarak düşünüldüğü açıkça görülebiliyor. Şüphesiz sosyal medya da unutulmamış. Tumblr ve Twitter sayfalarında sadece yemek üzerine yapılan paylaşımlarla hem serginin sürekli olarak hatırlatılması sağlanmış, hem de yemek kültürü üzerine Web 2.0 dünyasına dair bir arşiv oluşturulmuş. Sergi izleyicilerini kendi öğle yemeklerinin fotoğraflarını çekmeye ve Tumblr sayfasında paylaşmaya davet eden NYPL, bugün sosyal medyanın önemli paylaşım akımlarından birine dair kanalı da oldukça akıllıca bir şekilde iletişim modeline eklemiş. Sosyal medya kullanıcıları arasında yemek fotoğrafı paylaşımı o kadar yaygın bir tavır ki sonunda kendi adını bile oluşturdu; Yemek pornosu (Foodpornography). Bu konuya dair birçok farklı araştırmanın, makalenin olduğu günümüzde yemek kültürü üzerine sergi düzenleyip, onu eklememek büyük eksiklik olurdu.

İkonik NYC yemeklerini keşfetmek ve kendi öğle yemeği tercihlerinizi NYC stereotipleriyle karşılaştırmak için sergiyi buradan ziyaret edebilirsiniz.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.